uzay mekiği termal tuğlası

Uzay mekiği ısı kalkanında kullanılan termal tuğlalar.

Bu videoda uzay mekiklerinin ısı kalkanlarında kullanılan termal tuğlaları görüyoruz.
Uzayaraçları çok yüksek hızlarla atmosfere giriş yaparken sürtünmeden ötürü yüzeyleri yüksek sıcaklıklara erişir. Tıpkı kayan yıldız biçiminde gördüğümüz meteorlar gibi. Aracın bir göktaşı gibi yanmasının önüne geçmek için ısı kalkanı kullanılmak zorunda.

Uzay mekiklerinde bu termal tuğlarlar kullanılıyordu. Bizim burda gördüğümüz 1200 santigrat dereceden daha sıcak. Atmosfere girişte 1,650 °C sıcaklığa erişebiliyorlardı. Bu tuğlalar sıcaklığı çok hızlı biçimde yayarak uzaklaştırıyorlar. Bu sayede fırından çıktıktan hemen sonra elle tutabilmek bile mümkün oluyor.

Uzay mekiği termal tuğlalarından biri. Uzay mekiğinin alt kısmındaki tuğlalar ayrıca özel bir siyah katmanla kaplanıyordu. Bu katman tuğlanın daha az ısınmasına yarıyor.

Mekikte çoğunlukla, son derece saf kuartz kumundan üretilen LI-900 silika tuğlalarla kaplıydı. Düşün yoğunluklu bu malzeme (hacminin %94’ü havadan oluşuyor) tıpkı termoslardaki gibi ısının mekiğin ana yapısına geçişine engel oluyordu.

Düşük yoğunluk aynı zamanda düşük ağırlık demek. Termal tuğlanın önemli avantajı çok hafif olması. Apollo komuta modüllerinin ağırlıklarının %15’i ısı kalkanına aitti. Kanatlara sahip uzay mekileri diğer uzayaraçlarının tümünden daha geniş ısı kalkanına ihtiyaç duyduğundan, hafif materyal son derece önem taşımaktaydı.

Fırlatma sırasında altında yer alan bir termal tuğlanın zarar görmesi nedeniyle, Columbia uzay mekiği atmosfere girişte yanarak parçalanmıştı. Bu faciadan sonra uzay mekiklerinin termal tuğlaları buluşma baş-kıç (pitch) manevrası ile uluslararası uzay istasyonu mürettebatınca kontrol edilmeye başlanmıştı.

Discovery uzay mekiği baş-kıç manevrası yaparken. STS-120. NASA