Plüton Sistemi’nde güneş tutulması

Yeni Ufuklar’dan gelen son veriler, Plüton’un puslu mavi renkte bir atmosfere sahip olduğunu gösterdi.

blue_skies_on_pluto-final-2

Yeni Ufuklar’dan aldığımız bu harika fotoğrafta gördüğümüz şey esasen bir güneş tutulması ve elbette bir tesadüfün eseri değil. Uzayaracının uçuş yolunun iyi ayarlanması sayesinde yakalanan bu enstantenede cüce gezegenin atmosferinden geçen güneş ışınları, atmosferin bileşimi hakkında önemli verileri Yeni Ufuklar’a ulaştırdı.

Yakın zamnada aynı pozun bir de Plüton’un büyük uydusu Charon versiyonu gelecek.

yeni-ufuklar-ucus-yolu

Charon’un en net görüntüleri yayınlandı

Plüton’un büyük uydusu Charon’un yayınlanan en yüksek çözünürlüklü ve renkli resimleri, uydunun şiddet dolu tarihini gözler önüne seriyor.

Yeni Ufuklar (New Horizons) ekibi Charon’un kraterlerle dolu tekdüze bir uydu olduğunu tahmin ediyorlardı. Buna karşın güneş sistemimizin -oransal olarak en büyük- uydusu olan Charon üzerinde çarpışma izlerinin dışında sıradağlar, vadiler, düzlükler, heyelan bölgeleri ve farklı renkli yüzey alanları barındırıyor.

charon-neutral-bright-release

Yeni Ufuklar sondasının 14 Temmuz’daki yakın geçişinden elde ettiği ve 21 Eylül’de Dünya’ya yolladığı yüksek çözünürlüklü görseller, Charon’un ekvatoru boyunca uzanan 1.600 kilometreden uzun vadi sistemininin detaylarını ortaya çıkarttı. Dünya’daki en büyük vadi sistemi olan Büyük Kanyon’dan 4 kat daha uzun ve iki kat daha derin olan bu vadi sistemi Charon’un geçmişindeki büyük jeolojik değişimin bir göstergesi.

charon-detail-9-29-15

Kuzeydeki dağlık yapının aksine, Charon’un kanyonunun güneyinde geniş bir düzlük var. -gayriresmi- Vulcan Planum ismi verilen bu düzlük kuzeye göre daha az büyük kratere sahip. Bu durumun, bölgenin daha genç olduğuna dair bir işaret olabileceği düşünülüyor.

Araştırmacılara göre düzlüklerin pürüzsüzlüğü, sahip olduğu oluklar ve zayıf tepeler geniş çapta bir yüzey yenilenmesinin açık işaretleri.

nh-pluto-charon-v2-10-1-15

Deliller, Charon yüzeyinde büyük değişimler yaşanmış olduğunu gösteriyor. Değişimin akla gelen ilk şüphelisi ise buz volkanları (kriyovolkan) ki bunlar erimiş kaya yerine su, amonyak veya metan püskürtüyor.

Daha önce bahsettiğim “oransal olarak en büyük uydu” tabiri burada başrolü oynuyor: Plüton’un yarı boyutunda olan Charon, gezegenine göre öyle büyük kütleli ki iki cisim ikili sistem olarak hareket ediyor. Bu karmaşık hareketin yarattığı gelgit etkisi gökcismine, iç yapısındaki maddeleri eritmesini sağlayacak enerjiyi sağlıyor olabilir.

Elbette bunlar şimdilik varsayımdan ibaret. Yeni Ufukların sağladığı veriler üzerinde çalışıldıkça, Güneş Sistemi’nin bu uzak köşesinin sırları aydınlanmaya devam edecek.

kaynak: nasa.gov

haftalık gökyüzü raporu – 3

Bursa gökbilim açısından en şanslı şehirlerin arasında geliyor gördüğüm kadarıyla. Geçenlerde belediyenin desteklediği bir gözlem şenliği düzenlenmişti. Ağustos ayında ise Uludağ’da bilimsel geceleme var! Bu sefer kaçırmamaya gayret edeceğim.

ulugdaggozlem

Geçtiğimiz pazar günü büyük bir güneş patlaması yaşandı. Patlama İstanbul Üniversitesi Gözlemevi’nde de gözlendi.

gunes-patlamasi-24cevrim

Avrupa Uzay Ajansı’nın Rosetta yörünge aracının elde ettiği veriler sayesinde, 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızının üzerindeki çökme çukurları tespit edildi. Max Planck Enstitüsün’de Gezegenbilimci Jean Baptiste Vincent ve takım arkadaşları sonuçları Nature dergisinde yayınladı.

Kuyruklu yıldız üstündeki çökme çukurları da gezegenimizdekilere benzer biçimde oluşuyor: yüzey altındaki malzeme aşınarak mağrara meydana geliyor. Üst tabaka kendini destekleyemeyek kadar zayıflayınca çöküyor ve derin dairesel boşluk oluşturuyor.

Ayrıntıları Ethem Hoca’dan okuyabilirsiniz. Ethem Derman’ın ağ adresini de takip etmenizi öneririm: ethemderman.com

venus-jupiter-moons-6-30-2015-Geraint-Smith-Taos-NM-e14357455787961 Temmuz gökyüzünde Venüs – Jüpiter yakınlaşması vardı.

Daha önce gerçeğe yakın renkleriyle Plüton ve Charon’u görüntüleyen Yeni Ufuklar, ikilinin yüzey detaylarını içeren yeni görüntülerini yolladı. Bunlardan anladığımıza göre Plüton bir dizi lekeye sahip:

Color_Rotation_Movie_NASA-JHUAPL-SWRI

Bunları gönderdikten sonra, pazar günü Yeni Ufuklar sondasının dünya ile olan bağlantısı geçici olarak kesildi. Ben yazıyı hazırlarken sorun kalmamıştı. Bir saat 21 dakika süren bağlantı sorunu sırasında uzayaracının otomatik pilotu önceden programlandığı şekilde araç bilgisayarını “güvenli moda” alıp yedekten yeniden başlattı. Milyarlarca kilometre ötedeki bilgisayarınızın sorun çıkarması hayli sıkıntı verici olsa gerek!

Bizim uzayaraçlarına dair de bir haber var:

Türkiye’nin uydu politikası en başından itibaren, kademeli olarak her yaptırılan iletişim uydusunda yerli bilgi birikimini arttırıp en sonunda uyduyu tamamen Türkiye’de üretmek üzerine kuruldu. Türksat A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül’ün yaptığı açıklamaya göre yurtiçinde üretilen ilk iletişim uydusu Türksat 6A  olacak. Fırlatılması hedeflenen tarih ise 2020.

turksat-bilmemkac

Türkiye’nin ilk iletişim uydurlarının 90’larda yörüngedeki yerlerine kavuştuğunu düşünürsek kabaca 30 yıllık sürede uydu üretebilir konuma gelmiş olacağız. Bu iyi bir teknoloji politikasıyla Kore’nin bize fark atabildiği süre aynı zamanda.

Şimdi yerli elektronik montaj sanayicilerini ‘koruma’ bahanesiyle %30’lara varabilecek yeni bir vergi hedefleniyor. Yıllarca düşünülmeyen şey, kriz ortamında cari açığı kapamak için yapılan bir hamleyle yarar sağlar mı bilinmez. Yalnız muadili bizde üretilmediğinden gökbilimle ilgili elektronikler bu verginin dışında kalacakmış gibi gözüküyor. İyi haber mi kötü haber mi bilemedim.

Plüton ve Charon’un yeni detaylı -ve hareketli- görüntüsü

Aşağıda Yeni Ufuklar’ın (New Horizon) 23-29 Haziran tarihinde çektiği fotoğraflarla oluşturulmuş hareketli görüntüyü görüyorsunuz. Bu tarihlerde 24 milyon kilometreden 18 milyon kilometreye düşen mesafe, Plüton ve uydusu Charon’a yaklaşma hissininin görüntüye tam olarak yansımasını sağlamış.

Color_Rotation_Movie_NASA-JHUAPL-SWRI

Bu hareketli görüntü Uzak Mesafe Keşif Görüntüleyicisi’nin (LORRI) elde ettiği yüksek çözünürlüklü siyah beyaz görüntülerin Ralph aracından gelen renk verisinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş.

Elde edilen görüntüler sayesinde Plüton’un yüzeyinde bir dizi koyu renkli leke olduğu saptanmıştı. Sadece 10 gün içersinde, şimdi yaklaşık 12 milyon km uzaktan görebildiğimiz  cüce gezegeni 12.500 km yakından izleyeceğiz ve Plüton sistemini ince detayları açığa çıkmış olacak.

Dünya’nın sabit bir bölgesine hizmet veren iletişim uydularının kullandığı jeostatik yörünge 35,786 km yüksekliktedir. Yani Yeni Ufuklar Plüton’a, Türksat uydusunun bize olduğundan çok daha yakın konumda olacak.

pluto-mesafe-04-07
4 Temmuz 2015’de Yeni Ufuklar ve Plüton’un konumu

Plüton’da lekeler keşfedildi

Yeni Ufuklar’dan (New Horizons) beklendiği şekilde her geçen gün Plüton’un daha detaylı görüntüleri gelmeye devam ediyor. Plüton’un yeni bir uydusu ya da halkası bulunamadı, fakat bu sayede potansiyel engeller için ek motor ateşlemesine de gerek kalmadı.
Görüntü netleşiyor:
Pluto_Color_070115
Plüton’un ekvatoru boyunca bir dizi düzgün şekilde sıralanmış leke tespit edildi. Bu lekelerin her biri yaklaşık 480 kilometre çapında ve kabaca İstanbul-Ankara mesafesinde bir bölgede dizililer.

Bilim insanları henüz bu lekelerin nasıl oluşmuş olabileceğine dair bir açıklama getirmiş değil. “Bu gerçek bir bulmaca — lekelerin ne olduğunu bilmiyoruz, ve çözmek için sabırsızlanıyoruz” diyor Yeni Ufuklar’ın yürütücüsü Alan Stern. Plüton’un daha koyu ve gri uydusu Charon’la arasındaki renk farkı da çözülmeyi bekleyen bir bilmece.

Yeni Ufuklar ekibi, 7 hafta süren detaylı toz bulutları, halkalar ve potansiyel zararlıların taramasından sonra, sondanın rotasından sapmadan devam etmesine karar verdiler. Eğer herhangi bir şey saptamış olsalardı araca buna uygun şekilde manevra yaptırmaları gerekecekti. Zira 49.600 km/saat hızla ilerleyen Yeni Ufuklar için bir pirinç tanesi büyüklüğünde parçacıkla karşılaşmak ölümcül olabilir.

Pluto_062215

kaynak: astronomy.com |