Doğu Anadolu Gözlemevi bilimsel çalışmalarına başladı. Gözlemevinin 4 metrelik aynası 2021 Kasım ayı sonunda ulaşsa da henüz faaliyete geçmedi. Buna rağmen gözlemevinde bilimsel çalışmalar başladı.
15 Ocak 2022 günü, Tonga’da bulunan Hunga yanardağında meydana gelen muazzam patlamanın yarattığı şok dalgaları DAG’da gözlendi. Atmosfere yayılan çok dalgaları gözlemevindeki atmosfer basıncındaki değişimi gözleyen sensörlerce tespit edildi. Hunga volkanı ile DAG arasında 15924 km mesafe var. Patlamadan 12 saat 14 dakika sonra gözlenen şok dalgalarının ilerleme hızı 1301.69 km/saat olarak ölçüldü.
DAG’da kozmik ışın gözlemleri başladı
Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATASAM) bünyesinde yürütülen çalışmalarla hem Atatürk Üniversitesi hem de Doğu Anadolu Gözlemevi yerleşkesine kurulan kozmik ışın dedektörleri çalışmaya başladı.
30 Aralık 1924 günü, astronom Edwin Hubble, o güne kadar sarmal bulutsu olarak tanımlanan Andromeda‘nın aslında bir galaksi olduğunu ve Samanyolu‘nun evrendeki birçok galaksiden sadece biri olduğunu duyurdu.
İnsanlar Copernicus ve Galileo’ya kadar Dünya’nın tüm evrenin merkezinde olduğuna inanıyorlardı; ve evren oldukça küçük bir yerdi. Dünya ve diğer gezegenlerin Güneş’in etrafında dolandığı anlaşılınca, bu defa Güneş’in evrenin merkezi olduğuna inanmaya başladılar. Elbette sonradan güneş sistemimizin de evrenin merkezinde olmadığı ortaya çıktı.
Pek de büyük olmayan evrenin merkezindeki Dünya modeli.
Hubble’ın keşfi
Edwin Hubble Güney Kaliforniya’da bulunan Wilson Dağı’ndaki yeni ve güçlü 2,5 metrelik (100 inç) teleskopla spiral bulutsular üzerinde çalışıyordu. Gökyüzündeki bu bulanık ışık parçalarının genel olarak galaksimizdeki gaz veya toz bulutları olduğu düşünülüyordu. Bu bulutların, Macellan Bulutları hariç, evrendeki her şeyi içerdiği varsayılıyordu. Bazı bulutsularda birkaç yıldız varmış gibi görünse de hiçbiri Samanyolu gibi kalabalık değildi.
Andromeda’nın ilk fotoğrafı. Astrofotografi öncüsü Isaac Robert, 1888 yılında çekti.
Hubble Andromeda’da sadece birkaç yıldız bulmakla kalmadı, Cepheid değişken yıldızlarını da keşfetti. Bu yıldızların parlaklığı değişir. Henrietta Leavitt adlı çok akıllı bir Harvard hesaplama uzmanı, 1912’de onlarla mesafemizin ölçülebileceğini keşfettmişti. Bu tip bir yıldızın parlaklığı ve periyodu hesaplandığında ne kadar uzakta olduğunu belirleyebiliyorsunuz. Yıldızın parlaktan soluğa ve tekrar parlağa dönme süresinin uzunluğuna periyod deniyor.
Bogdan Jarzyna //www.astrobin.com/354627/
Leavitt’in formülünü kullanan Hubble, Andromeda’nın yaklaşık olarak 860 bin ışık yılı uzakta olduğunu hesapladı. Bu değer, Samanyolu’ndaki bilinen en uzak yıldızla aramızdaki mesafenin 8 katı kadardı. Bu keşif ‘bulutsu’ denilen bu yatıların aslında Samanyolu’nun dışında ayrı yıldız sistemleri olduğunu gösteriyordu; Elbette evrenin Samanyolu’ndan ibaret olmadığını da.
Evreni kavramamızda büyük bir çığır açan keşif ilk başta pek ses getirmemişti. Gazeteler Hubble’a ancak 25 Şubat’ta başka bir bilimciyle bir ödülü paylaştığında yer verdi.
Çalışmalarına devam eden Hubble yeni galaksiler keşfetti. Bu yeni galaksilerin Doppler etkisi analizini yaptığında ise başka bir büyük keşfe daha imza atacaktı.
Evrenin genişlediğinin keşfi
Doppler etkisi yakınlaşan veya uzaklaşan bir kaynaktan yayılan dalgaların, bir gözlemci tarafından farklı algılanmasına neden olur. Buna klasik olarak ambulans sireni örneği verilir.
Doppler etkisi yüzünden galaksiler (veya başka gökcisimleri) eğer bize yakınlaşıyorlarsa bize gelen ışınları belli ölçüde maviye kayar. Tersine bizden uzaklaşıyorlarsa bu kez de ışınlar kırmızıya kayacaktır.
Hubble’ın gözlemleri, kırmızıya kayma miktarının galaksinin uzaklığıyla orantılı olduğunu gösteriyordu. Bu sonuç, evrenin Büyük Patlama ile oluşarak genişlediği teorisini destekliyor.
Geçen yıl yapılamayan Yenişarbademli Gözlem Şenliği 2021 yılında da gerçekleştirilmeyecek. Buna karşın bu yıl Denizli’nin Beyağaç ilçesinin Topuklu yaylasında bir gözlem şenliği planlanmakta. Detaylar Ethem Hoca ile Gökyüzü Gözlem Etkinlikleri sayfasından takip edilebilir.
Gelecek sene için veya bireysel olarak Melikler Yaylasında yapacağınız gözlemler için aşağıdaki bilgiler işinize yarayacaktır:
Dedegül Dağı’nın üzerinde Samanyolu. Can Rıfat Turcan
En karanlık
Isparta’nın Yenişarbademli ilçesi deniz seviyesinden 1150 m yükseklikte bulunuyor. Etkinliğin olacağı Melikler Yaylası‘ndaki ‘Cennet’ adı verilen şenlik alanı ise 1700 m yükseklikte. Geçen yıl karanlık ölçümü yapılmıştı. Sonuca göre Yenişarbademli ölçüm yapılan en karanlık yer. Yenişarbademli’de olacakları gerçek bir şölen bekliyor anlayacağınız.
Karanlığı Koruyun
Şenlik alanının karanlık olması gözlem için avantaj; bu sebeple ışıkla kirletilmemesi gerekiyor. İnsan gözünün karanlığa alışması yaklaşık 10 dakika sürüyor ama tek bir ışık kaynağı bu alışma sürecini derhal sıfırlıyor.
Gece aydınlatmaya ihtiyaç duyarsanız diye kırmızı ışıkla aydınlatan bir fener edinmeniz yerinde olur. Normal bir neferi kırmızı jelatinle kapatmanız da yeterli. Yine de ışığı çok güçlü olmamalı. Bir de yeşil lazer kullanılmaması gerekiyor. Gökyüzünde yeşil izler bırakan lazer gökcisimlerini fotoğraflayan arkadaşların işlerini bozuyor.
Alanda mangal dahil ateş yakmak yasak. Ayrıca belli bir saatten sonra alana araçla girip çıkılması istenmiyor.
İmkanlar
Su ihtiyacı için şenlik alanında iki adet çeşme var.
Alana çevre köylerden gelenler yiyecek standı kuracaklar. Geçen sene sulu yemek ,köfte ekmek, sucuk ekmek, meyve ,sebze, karpuz vs. vardı.
Wc ve duş mevcut lakin yanınızda yedek tuvalet kağıdı getirin.
İnternet bağlantısı için mobil istasyon olacak.
Teleskopların elektrik ihtiyacı için jeneratör olacak.
Alanda ilaçlama yapılacak.
Pınargözü mağarası ve çevresi, yaka kanyonu yakınlardaki gezmelik yerler.
Sabahları hava sıcak oluyor ama gece oldukça serinlemesi mümkün. Bunu hesaba katarak soğuğa karşı giysi getirilmesi lazım.
Gözlem Tavsiyeleri
Melikler Yaylası’nın karanlık gökyüzünü çıplak gözle izlemek de zevkli ama gözlem şenliklerde illa ki gözlem aracı da olur. Teleskobunu getirecek olanlar için bir tavsiye gerekmiyor elbette. Eğer teleskobunuz yoksa şenliktekiler gözlem araçlarını, eğer fotoğraf çekmiyorlarsa, seve seve paylaşıyorlar. Yeni teleskop almayı planlayanlar şenliğe kadar sabredip burada deneyimli kullanıcılardan öneriler alabilirler.
Şenliğe gelmeden alınmasını tavsiye edebileceğim gözlem aracı ise kesinlikle dürbün. Ben şenliğe geçen yıl bir dürbün alarak gitmiştim. Kullanması kolay, her yere taşıyabiliyorsunuz. Teleskop sırasında beklerken bile bir şeyleri izlemeniz mümkün oluyor 🙂
Ulaşım
Isparta’ya ulaştıktan sonra köy garajından kalkan Yenişarbademli minibüsünü kullanabilirsiniz. Şenlik için daha kullanışlı ulaşım olanakları için aşağıdaki bağlantılara göz atmanızda fayda var.
Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) tamamlandığında Türkiye’nin en gelişmiş teleskobuna sahip gözlemevi olacak. Türkiye’nin son yıllardaki temel bilimler alanındaki en büyük projesi olan DAG faaliyete geçtiğinde Türkiye astronomisine ivme kazandıracak. Erzurum’un Palandöken’e komşu Konaklı’daki Karakaya Tepeleri’nin zirvesinde konuşlanan gözlemevinin ilk ışığını alacağı tarih 2021 yılı olarak düşünülüyor.
3170 metre rakıma kurulan DAG Dünya’nın en yüksekteki üçüncü gözlemevi ünvanını alacak ve optik ile kızıl ötesi bölgede gözlem yapılabilecek.[1] Gözlemevinin yapımı halen sürmekte. İklim koşullarından ötürü yılda sadece 5 ay çalışılabilen bölgedeki inşaatın büyük kısmı ise tamamlanmış durumda. Binası tamamlanınca şu an testleri devam eden teleskop İtalya’daki fabrikadan parçalar halinde gözlemevine getirilecek. Almanya’da üretilen aynanın cila işi de Belçika’da devam ediyor.
DAG’ın konuşlandığı tepeden görünüm.
Doğu Anadolu Gözlemevi’nin 4 metre ayna çapına sahip teleskobu Türkiye’nin en büyük teleskobu ünvanını alacak. Şu an ülkemizdeki en büyük teleskop TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi bünyesindeki 1.5 metre çaplı RTT150 teleskobudur. Bu teleskoba Ruslar da ortak. Bu nedenle gözlem süresini tamamen biz kullanamıyoruz.[2]
Türkiye’nin en büyük teleskobu kendi sınıfında Dünya’nın en iyisi
Türkiye’nin astronomi, astrofizik ve uzay bilimleri alanındaki en büyük projesi ve yatırımı olan DAG’ın 4 metrelik teleskobu, günümüzde gelişmiş gözlemevleri için yapılan onlarca metrelik teleskoplarını düşününce epey küçük kalıyor. 15 sene önce bu çapta teleskoplar orta boydu bugün ise küçük-orta boy sınıfına giriyorlar.
Yine de DAG teleskobu sahip olduğu gelişmiş teknolojiler sayesinde kendi çapındaki teleskoplardan çok daha üstün olacak. Teleskobun optik ve elektronik donanımlarının en yeni teknolojileri içermesi konusunda uğraşılıyor. Bu teknolojilerden bir tanesi, bugün üretilen büyük gözlemevlerinin sahip olduğu adaptif optik (uyarlanabilir optik / AO) sistemi. AO sayesinde teleskop atmosferin görüşü bozucu etkisinden çok daha az etkilenecek ve daha net görüntüler sunacak.
Yıldızların ışığı bize çok ince bir ışın demeti biçiminde geldiğinden atmosferdeki türbülanslar gelen görüntünün sürekli hareket etmesine ve deforme olmasına neden olur. Bu yüzden de yıldızlar göz kırpıyormuş gibi görülür. Bu durum astronomi gözlemlerini olumsuz etkiler.
DAG’ın bir diğer önemli avantajı ise bulunduğu konum. Bu enlem ve boylam yakınlarında bu boyutta bir başka teleskop yok. Diğer büyük teleskoplar 8-12 saat uzaklıktalar. Bu özelliğiyle DAG kuzey yarı küredeki boylam boşluğunu doldurmuş oluyor.
Doğu Anadolu Gözlemevi ile burdaki teleskobun ayrı şeyler olduğunu belirtmekte fayda var çünkü çok karışabilecek bir konu. DAG’da şimdilik tek bir teleskop olacak ancak ileriki yıllarda buraya farklı teleskoplar eklenmesi mümkün.
DAG’ın teleskobu İtalya’daki fabrikada test aşamasında.
Doğu Anadolu Gözlemevi optik özellikleri
Gece gökyüzünde parıldayan yıldızları seyretmek bizim gibi sıradan insanlar için romantik bir deneyim olabilir belki. Astronomlar ise bu durumdan hiç memnun olmazlar. Gezegenimizin yaşamla dolu olmasını sağlayan atmosferi (özellikle su buharı) gökbilim çalışmaları için aşılması gereken bir engele dönüşür. Atmosferdeki hava hareketleri, türbülanslar gökcisimlerinden gelen ışınlar üzerinde bozucu etki yaratırlar. Bu nedenle yerdeki teleskopların teorideki büyütme gücü ve çözünürlüğüne, bu bozucu etki sebebiyle pratikte ulaşılamaz.
Atmosferin etkilerinden kurtulmak için teleskopları atmosferin dışına çıkarma fikri ilk olarak 1923’te düşünüldü. Hubble Uzay Teleskobu ise 1990’da uzaya çıktı. Hubble gerçekten de uzaydaki bir teleskobun yerdekilere göre avantajlı olduğunu kanıtladı.
Yeryüzünde konuşlu Subaru teleskobu ile Hubble Uzay Teleskobu’nun görüntü kalitelerinin karşılaştırması. Daha küçük bir aynaya sahip olsa da Hubble’ın üstünlüğü bariz.
Adaptif (uyarlamalı) optik
Bugün geldiğimiz noktada ise adaptif optik teknolojisi artık pahalı uzay teleskoplarına gerek duymadan yeryüzünde atmosfer etkilerininden doğan bozulmaları düzelterek gözlem yapmanın kapısını açtı.
Bu sistemin çalışma prensibini çok kabaca şu şekilde açıklayabiliriz:
Atmosferdeki bozulma etkisi olmadan ne şekilde gözüktüğü bilinen bir cisim üzerindeki bozulmayı tespit edebilirseniz, teleskop aynası yüzeyinde atmosfer bozulmasını nötürleyecek biçimde değişiklik yapma şansınız oluyor. Uyarlamalı terimi de buradan gelmekte. Bu sistemde deforme edilebilir bir teleskop aynası var ve atmosferdeki türbülansın tersi yönde bükülüyor.
DAG’da kullanılacak adaptif optik sistem tamamen Türkiye’de tasarlanıp Türkiye’de üretiliyor. Bu maliyet ve teknolojik açısından büyük fayda sağlıyor. Aşağıda AO teknolojisinin marifeti görülmekte. Solda yeryüzündeki bir teleskoptan alınan görüntü var. Ortadaki ise aynı teleskopta AO sistemi çalıştırıldığında alınan görüntü. Çok daha keskin ve detaylı görülüyor öyle değil mi? Son olarak da Hubble’dan alınan görüntüyü görüyoruz.
Yerde konuşlu bir teleskoptan uyarlamalı optik sistem kullaılmadan ve kullanılarak elde edilen Neptün görüntüsü ile Neptün’ün Hubble görüntüsü. ESO/P. Weilbacher (AIP)
Hubble’dan daha iyi
Doğu Anadolu Gözlemevi teleskobunun tüm optik tasarımları Türkiye’deki mühendisler tarafından yapıldı. Teleskobun optik teknolojisinin içinde adaptif optik de var. Bu sayede DAG’da adeta atmosfer yokmuş gibi gözlem yapılabilecek. Elbette sistemin ne kadar verimli olacağı çalışmaya başladığında belli olacak ancak bilim insanlarımız Hubble Uzay Teleskobu’nun çözünürlüğüne ulaşabileceğini ve hatta 5-6 katı kadar yüksek çözünürlüğe ulaşılabileceğini umuyorlar[4].
Doğu Anadolu Gözlemevi dahilindeki 4 metrelik teleskobun şeması. Optik algılayıcılar, adaptif optik sistemi ve diğer sistemler yanlardaki çıkıntılarda bulunacak.
Kızıl ötesi
DAG görünür ışığın yanı sıra kızıl ötesi dalga boylarına odaklanacak. Böylece Türkiye ilk kez kızılötesini gözlemleme şansına kavuşacak.
NASA’nın Dünya’dan 1.5 milyon km uzağa yerleştireceği James Webb Uzay Teleskobu da kızıl ötesi astronomiyi amaçlıyor. Bu devasa yatırımdan kızıl ötesi astronominin önemi anlaşılabilir. Kızılötesi sayesinde yoğun gaz ve toz barındıran galaksi, süpernova, yıldız ve gezegen oluşumu bölgeleri gibi alanlar çok daha detaylı biçimde incelenebiliyor[6].
Ayna kaplama ünitesi
Teleskop aynalarının kaplamaları zamanla eskidiğinden belli periyotlarla yeniden kaplanmaları gerekir. Mesela benim teleskobumun alüminyum kaplaması eskiyip verimi çok düştüğünde, tekrar kaplatmak için Maltepe’den İkitelli’ye gitmiştim. 4 metrelik teleskobu ülkeler arası taşımak bundan çok daha zahmetli ve masraflı olur. Öyle her yerde de kaplatamıyorsunuz: Almanya’da üretilen teleskobun aynası kaplama için Rusya’ya taşındı.
İlk kaplama Rusya’da yapılacak ama DAG bünyesinde yeniden kaplama için Avrupa’daki en büyük ayna kaplama ünitesi kurulacak. Ayna kaplaması eskidiğinde, ayna sökülüp sadece özel bir kanaldan geçirilerek bu ayna kaplama sistemine varacak. Bu tasarımın Dünya’da başka bir benzeri yok.
2021 yılında devreye girmesi planlanan Ayna Kaplama Sistemi sadece DAG için değil Türkiye ve bölgedeki diğer teleskoplar için de hizmet verebilecek.
Doğu Anadolu Gözlemevi bilimsel hedefleri
DAG’nin bilimsel hedefleri şu kategorilerde olacak: – yüksek kırmızıya kaymalı gökadaların gözlenmesi – yıldız oluşumu – güneş sistemi küçük cisim çalışmaları – gökada çalışmaları – evrenbilim (kozmoloji) çalışmaları – gezegen çalışmaları
DAG’ın teleskobunu kullanmak isteyen astronomların projeleri kabul edildikten sonra hangi proje için ne zaman gözlem yapacağına teleskop kendi karar verecek. Hava koşullarını sürekli gözlemleyen teleskop hedeflenen gözlemlerden o an için en uygununu seçerek gerekli gözlemi yapacak.
Bu neden önemli? Bu iş geleneksel olarak astronomların teleskopları belirli gün veya saat için kendisine ayırtması şeklinde yürütülüyor. Eğer teleskobu kendiniz için ayırttığınızda hava durumu gözlem için uygun değilse zaman kaybı yaşıyorsunuz. Bu açıdan DAG geleneksel gözlemevlerine göre çok daha verimli biçimde kullanılacak.
DAG teleskobunun EIE şirketince üretilen kundağı
DAG Projesine dahil olan kurumlar
250 milyon ₺ bütçeye ile Türkiye’nin temel bilimler alanındaki en büyük projesi kabul edilen Doğu Anadolu Gözlemevi projesi, T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Atatürk Üniversitesi desteğiyle yürütülüyor. Çeşitli alt projeler için de ODTÜ, İstanbul Üniversitesi, FMV Işık Üniversitesi çalışmalara dahil olmuş durumda. Teleskop optik tasarımı ATASAM ve OPAM (FMV Işık Üniv., Optomekatronik Araş. ve Uyg. Merkezi), Adaptif Optik (AO) ve Derotator (DR) sistemlerinin tasarımı da OPAM tarafından yapıldı.
Astronomiyle ilgileniyorsanız bir yerden sonra teleskop edinme isteği de kendini gösteriyor ve kafalarda hangi teleskop sorusu ortaya çıkıyor. Öncelikle bilmeniz gereken teleskop almak için acele etmeniz gerekmediği. İlk olarak teleskoplar hakkında yeterli bilgiye sahip olup kendi koşullarınıza uygun bir model seçmek daha sağlıklı bir karar olacaktır.
Genelde astronomiye dürbün ile başlanması önerilir. Teleskopla başlamaktan daha ucuz bir alternatif. Üstelik kullanması daha kolay. Teleskop kuramadığınız yerde rahatlıkla gözlem yapabilirsiniz. Dürbünlerin büyütme gücü düşük olduğu için gökyüzünde daha geniş bir alan gösterirler. Bu sebeple derin uzay cisimleri dediğimiz bulutsu ve yıldız kümelerini çok güzel gösterirler. Fakat düşük büyütme gücü dürbünleri Ay ve gezegen gözleminde dezavantajlı duruma geçirir. Derin uzay cisimleri için ışık kirliliğinden uzaklaşmak gerekiyor. Teleskoplar şehir içinden hiç olmazsa Ay ve gezegen gözlemlerine devam edebilirsiniz.
Gördüğünüz gibi, her şey koşullara bağlı olduğundan bir şey almadan önce iyi araştırma yapmak lazım. Ben burada 1500 lira bütçe dahilinde ilk teleskop olarak tercih edilebilecek, önerdiğim modelleri listeliyorum. Modeller arasındaki fiyat farklarını karşılaştırma kolaylığı olsun diye tek bir kaynaktan aldım. Siz alırken fiyatları başka mağazalardan da karşılaştırın.
yeni başlayanlar için teleskop önerileri
50mm çaplı
Bunlar para vermeye değer en ucuz teleskoplar ama kapasite bakımından son derece sınırdalar. Eğer bütçe sıkıntısı yoksa daha üst modelleri tercih etmek yerinde bir karar olacaktır. Bu modellerden daha ucuzlarını optik kalitesi bakımından tatmin edici sonuçlar veremeyecek oyuncaklar olarak değerlendirmek lazım.
Normalde teleskoplar ters görüntü oluşturur. Bu modelde düzeltici var, kara gözlemi için de uygun. Celestron’da da benzer bir ürün var ama bunun büyütme oranı bana daha kullanışlı geldi.
Bazı teleskoplar stokta tutulmayıp, sipariş ile ithal ediliyor. Bu nedenle 2-3 haftalık bekleme süresini göze almak gerekmekte. Bu yöntem depo masrafını azalttığı için fiyat normalden biraz daha aşağıda kalıyor. TL’nin değer kaybetmesiyle artan fiyatlar için nispeten iyi bir şey.
Bu teleskobun Celestron alternatifine şurdan bakabilirsiniz:
Celestron PowerSeeker 60AZ
Ürünle beraber 4mm ve 20mm göz mercekleri geliyor. Bir de bunlara ek olarak barlow lens var fakat bunu 4mm ile kullanmak muhtemelen hayal kırıklığı yaratacaktır. Yine de x35, x70 ve x175 büyütme seçenekleri elde edeceğiniz bu teleskop sizi tatmin edecektir.
Konus Space 7 diğer teleskoplara göre daha pahalı durumda. Bunun başlıca sebebi ekvatoryal kundağa sahip olması. Daha gelişmiş bu kundak gökcisimlerini daha rahat takip edebilmenizi sağlıyor. Buna karşın kurulumu ve kullanması birazcık daha zor. Ancak hem gökcisimlerini takip etmek daha kolay hem de bir sonraki teleskobunuz daha gelişmiş olacağından alıştırma için iyi bir seçenek sayılabilir.
1459₺ şu an stoklarda mevcut değil
70mm çaplı
Meade Infinity 70 – 70/700Mm
60mm yerine 70mm objektifli bir teleskop tercih etmek size %36 daha fazla ışık sağlar. Bu da daha keskin görüntüler demek. 1800₺astroshop.com.tr
Meade StarPro başlangıç için güzel, kolay taşıyıp kurabileceğiniz bir teleskop. Bu teleskobun diğer artısı, teknik adıyla yükseklik/güney açısı (altitude/azimuth), daha basit ifadeyle yukarı-aşağı ve sağ-sol yönlerinde ince ayar yapabileceğiniz dişli kollarının bulunması. Gökcisimleri Dünya’nın hareketiyle gök küresi üzerinde yer değiştirdiği için, zaman zaman görüş açısından çıkan cisim için teleskobu yeniden hizalamak gerekiyor. Bu kundak modeli bu sebeple oldukça işe yarıyor.
İki kat büyütme sağlayan barlow mercek ve 26mm, 9mm ve 6,3mm göz mercekleri ile beraber gelen teleskop bir de cep telefonu adaptörüne sahip. Bu sayede afokal yöntemle görüntü almak mümkün.
Gökyüzündeki hedefi yakalamak için red dot (kırmızı nokta) bulucuya da sahip.
2318₺ astroshop.com.tr Piyasada aynı modelin ayrıca 80 ve 90 mm çaplı alternatifleri var; elbette onların fiyatları daha yüksek.
Daha yüksek fiyatlı olanlar optik bakımdan genel olarak iyidir diyebiliriz. Kimisi burdakilerle aynı mercek boyutlarına sahip olsa da daha gelişmiş ekvatoryal kundaklara sahip oldukları için daha yüksek fiyat etiketine sahip.
Ekvatoryal kundak tipinin kurulumu daha fazla uğraştırıyor ancak gözlenen bir cisimi yakaladıktan sonra takip edebilmek bu kundak tipinde daha kolay.