gezegen avcısı uzayda

NASA’nın gezegen avcısı Kepler uzayaracı, bugün sabaha karşı ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral hava kuvvetleri istasyonundan, Delta II roketi ile başarılı bir şekilde uzaya fırlatıldı. Üç buçuk yıl sürmesi planlanan görevi süresince Kepler 100.000 güneş benzeri yıldızın çevresinde, Dünya benzeri kayaç ve sıvı halde su barındırabilecek ‘ılık’ yörüngelerdeki gezegenleri keşfetmeye çalışacak.

Ilık olarak bahsettiğimiz yörüngeler, yıldızdan yıldıza değişim gösterebiliyor. Aşağıdaki resimde gösterildiği gibi Güneş’ten daha sıcak olan yıldızlarda bu bölge yıldızdan daha uzaktayken, daha soğuk yıldızlarda ise bu bölge yıldıza daha yakın.

Kepler görevi oldukça önemli, çünkü sıvı halde suya -bildiğimiz yaşam formunun temel şartına- sahip olabilecek, ılık kuşaktaki gezegenleri keşfetmeye yönelik ilk araç. Kepler sayesinde Dünya benzeri gezegenlerin ne kadar sık veya seyrek bulunduğunu öğreneceğiz. Kepler’in görevi dahilinde olmasa da, keşfedeceği gezegen sayısı, dünya dışı yaşam konusunda yeni fikirlerin ortaya çıkmasına yardımcı olacak. Söz gelimi çok sayıda bizimkine benzer gezegen keşfedilirse, dünya dışı yaşamın varlığına dair teoriler desteklenir. Fakat yaşamın izini sürmek Kepler’in işi değil, bu daha sonraki uzayaraçlarının yapacağı bir şey.

Dünya benzeri gezegen araştırmasının yanı sıra, Kepler farklı konularda da ışık tutacak. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

  • çoklu yıldız sistemlerindeki gezegen sayısının belirlenmesi:
  • kısa periyotlu (yıldızının etrafında hızlı dönen) gaz devlerinin boyut, kütle, yoğunluk ve yörünge çeşitleri ve boyutlarının açıklanması
  • yaşanılabilir bölge içinde veya yakınındaki dev kayaç gezegenlerin yüzdesinin belirlenmesi
  • bu gezegenlerin yörünge şekli ve boyutlarının dağılımının açıklanması

Çalgıcı (Lyra) ve Kuğu (Cygnus) Takımyıldızlar içindeki görüş alanında bulunan ve  bizden 600 ile 3.000 ışık yılı uzaklıktaki 100.000’in üzerindeki inceleyecek olan Kepler, bu işi uzaya gönderilen en güçlü kamera ile yapacak (aşağıda). 25 parça CCD moülünden oluşan 95 megapiksel çözünürlüğe sahip kameranın köşesinde bulunan modüller konumlamayı sağlarken, geri kalan 21 CCD modülü ise olağan gözlem faliyetlerini gerçekleştirecek. Kepler’in görüş alanı olarak bahsedilen bölgelerde gösterilen kareler de bu 21 CCD modülünü temsil ediyor.

Gözlenen bir yıldızın önünden bir gezegen geçtiğinde, yıldızın parlaklığında bir azalma meydana gelir ve  gezegenin varlığı parlaklıktaki bu değişimin gözlenmesi sayesinde ortaya çıkar. Bu yöntem ile pek çok güneş ötesi gezegenin varlığı keşfedildi. Uzaydaki Kepler ise yerde yapılan araştırmalara kıyasla çok daha iyi sonuçlar almamızı sağlayacak. Kepler ayrıca parlaklıktaki değişim periyotlarını da inceleyerek, geçiş yapan gezegenin hızını, dolayısıyla bulunabileceği yörüngeyi de belirleyecek.

CCD’ler 14. kadirden daha parlak yıldızlara ait bilgileri kaydedecek. Yıldızların görüntüsünden çok parlaklık farkları önemli olduğundan, fotometrik hassaslığı arttırmak adına teleskop bilerek netleştirilmemiş durumda.  100.000 yıldızı devamlı olarak eşzamanlı kaydedilecek bilgileri uzayaracında saklanacak ve haftada bir kez dünyaya gönderilecek.

‘İyi odaklanmamış’ olan Kepler hem mercek hem de aynanın kullanıldığı Schmidt-Cassegrain tipinde bir Katadioptrik teleskop. Tüm görevi boyunca sadece belli bir grup yıldıza odaklanması, ölçüm kararlılığını büyük oranda arttırırken, uzayaracının tasarımının da basit olmasını sağlamış. Uzayaracında itkiyi sağlamak için az miktarda sıvı bulunuyor.

Uzayaracı Dünya’yı takip eden Güneş merkezli (heliocentric) bir yörüngeye sahip. Bir turu 372,5 günde atması sebebiyle Kepler yavaşça Dünya’nın gerisinde kalacak ve 4 yıl sonra mesafe 0,5 AB’e çıkacak. Uzay aracı 3,5 yıl görev yapacak şekillde tasarlansa da bu süre uzayabilir. Mars gezginleri, Mir Uzay Üssü, Hubble Teleskobu gibi pek çok uzayaracı tahmini görev sürelerinden çok sonraları bile fazla mesailerini sürdürdüler veya hâlâ sürdürüyorlar.

kaynak:

NASA’nın Kepler görevi sayfası | uzayveastronomi.comkepler.nasa.gov/sci/basis/goals.html | physorg.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir