son mekik görevi için son yama

Uzay mekiği çağı bu yıl sona eriyor. Son uzay mekiği uçuşunun ardından mekikler bir daha uzaya çıkmayacak. Üç mekiğin nereye gideceği kesin olmamakla beraber, çeşitli müzelere satılarak geri kalan ömürlerini sergilenerek geçirecekler.

Uzay uçuşlarını gelenekselleşmiş bir şekilde, kendilerine has bir yamaya sahip oluyor. İlk başlarda uzay mekikleri için, çok sayıda uçuş düzenleneceğinden, hepsi için ayrı ayrı yamalar hazırlanması düşünülmüyordu. Fakat daha sonra astronotların ve diğer görevli personelin etkisiyle başlangıçtaki fikirden vazgeçildi ve her sefer için ayrı yamalar hazırlanmaya başlandı.

İlk mekik görevi yamansının tasarımını Robert McCall, STS-1 (12 Nisan 1981) için  tasarlamıştı [yukarıda]. Diğer yamaların ise kimisini astronotların kendisi, hayranları veya dostları tasarladı. Artık gelenekleşmiş bir hal alan uzay görevi için ilk yama fikrini yine bir Amerikalı astronot Gordon Cooper ortaya attı (1965). NASA uzay araçlarına astronotların isimlerinin yazılmasına izin vermiyordu. Gordon Cooper da görevi birazcık kişiselleştirebilmek için yama kullanmaya karar vermiş. Cooper’ın Gemini V görevi için tasarladığı yama oldukça anlamlı bir mesaj içeriyor: 8 Gün veya Çuvallama – 8 Days or Bust [altta]

Şüphesiz, 16 Eylül 2010 tarihindeki son görev olan STS-134 özel bir yama gerektiriyor. NASA bu nedenle bir yarışma başlatmış ve burada görebileceğiniz 15 finalist yama seçilmiş. Bunlar arasından bir tanesi, son mekik görevini (STS-134) temsil etme ayrıcalığına ulaşacak.

1981 yılından beri hizmet veren 5 mekikten ikisi (Columbia  ve Challenger) biri fırlatma diğeri de iniş esnasında kaybedildi. Yamalarda bu mekiklere ve hayatını kaybeden astronotlara göndermeler yapılmış.

kaynak: wired.com | vikipedia | space.com

uzay yarışının sonu, işbirliğinin başı

Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Uzay Yarışı’nın da son bulmasına neden oldu. Ruslar ekonomik sıkıntı nedeniyle eskisi kadar faal olamasalar da uzay araştırmaları devam etti. Eski rekabet bitmiş olsa da artık çalışmalara bir başka kavram ivme veriyordu: işbirliği.

Mir - Discovery buluşmasını içeren STS-63 görevinin nişanı
Mir - Discovery buluşmasını içeren STS-63 görevinin nişanı

Uzay’daki Rus-Amerikan işbirliğinin önemli aşamalarından biri, bugün 14. yıl dönümü olan, Mir – Discovery buluşmasıdır. 8 Şubat 1995 yılında, ABD’ye ait Discovery uzay mekiği Rus uzay üssü Mir ile kenetlendi ve 5 astronot (James D. Wetherbee, Eileen Collins, Michael Foale, Bernard A. Harris, Jr., Janice E. Voss) ve bir kozmonottan (Vladimir G. Titov ) oluşan mürettebatı istasyondaki kozmonotlarla (Alexander Viktorenko, Yelena Kondakova, Valery Polyakov) buluştu.

İki farklı ülke mühendislerince birbirlerinden ayrı olarak yapıldıkları için, normal şartlarda mekik ile istasyonun kenetlenmesi mümkün değildi. Kenetlenmenin sağlanabilmesi amacıyla 12 Kasım 1995 tarihinde, Atlantis uzay mekiğince uzaya taşınan Kenetlenme Modülü’nün Mir ile bağlantısı sağlandı.

Mir ile kenetlenmiş durumdaki Atlantis uzay mekiği
Mir ile kenetlenmiş durumdaki Atlantis uzay mekiği

90’ların başında başlayan uzaydaki işbirliğinin en önemli meyvesi hiç şüphesiz Uluslararası Uzay İstasyonu’dur. UUİ, Sovyetler dağılmadan önce Skylab gibi araçlarla bazı denemeler yapan ve Mir tarzında bir uzay istasyonunu yapmayı planlayan ABD, Mir’i servis dışı bırakarak Büyük Okyanusa düşüren Rusya, Avrupa Birliği ülkeleri, Kanada, ve Japonya’nın ortak çalışmasının bir ürünüdür.

Aşağıdaki videoda Mir ve mekiğin kenetlenmesi hakkında 20 dakikalık bir belgesel var (İngilizce)

mekik taşıyıcı

Hava muhalefeti sebebiyle esas iniş yeri olan Florida’daki John F. Kennedy Uzay Merkezi yerine, California’da bulunan Edvards Hava Üssü’ne inen uzay mekiği, pazartesi günü bir jumbo jetin sırtında Florida’ya dönecek. Mekiği California’dan Florida’ya nakliyesinin maliyeti 1,8 milyon dolar.

Uzay mekiklerinin iniş için pek çok seçeneği olsa da, uzaya fırlatılabilecekleri tek yer Florida’daki uzay üssü. Bu yüzden farklı bir iniş alanını kullanan mekikler, NASA’nın sahip olduğu iki adet mekik taşıyıcının sırtında Kennedy Uzay Merkezi’ne geri getirilmek zorundalar.

Atlantis uzay mekiği, mekik taşıyıcının sırtında Florida'ya giderken.
Atlantis uzay mekiği, mekik taşıyıcının sırtında Florida'ya giderken.

Mekik taşıyıcılar (Shuttle Carrier Aircraft/SCA) esasen modifiye edilmiş Boeing 747’ler. Bu uçakların içinde yolcular için hazırlanan koltuk, bagaj vb hiçbir şey bulunmuyor [alttaki resim]. Buna rağmen ağırlıkları 113 ton ve dahası yaklaşık 80 tonluk bir kargoyu da sırtlarında taşıyabilmek zorundalar. Hal böyle olunca, mekik taşıyıcılar sıradan 747’lere göre iki kat fazla güce ve yakıta gereksinim duyuyorlar. Bu da saatte 18 ton yakıt demek.

Bir mekik taşıyıcının içi. Ağırlığı azaltmak için bütün fazlalıklar çıkartılmış.
Bir mekik taşıyıcının içi. Ağırlığı azaltmak için bütün fazlalıklar çıkartılmış.

Kaynak: phsyorg.com | nasa.gov/returntoflight |

belirsizlik

Görevi sona eren ve cuma günü UUİ’den ayrılan Endeavour uzay mekiğinin, planlara göre 24 saat içinde yere inmesi gerekiyor. İçlerinde, 182 gündür dünya dışında görev yapan astronot Gregory Chamitoff’un da bulunduğu mekik ekibi iniş için hazır. Fakat iniş bölgesindeki hava şartlarının yarın ne olacağı belirsiz. Bu yüzden iniş bir gün ertelenebilir.

Uzay mekiği Endeavour’un görevi, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun mürettebat kapasitesini arttırılabilmesi için yeni pis su geri dönüşüm cihazının taşınmasıydı. 150 milyon dolar değerindeki bu yeni gereç ile daha fazla nüfusun (6 astronot) ihtiyacına uygun olarak, pis sudaki idrar ayrıştırılıp yeniden temiz su elde edilecek.

kaynak: phsyorg.com |

parlak yükseliş

Geçen hafta salı günü gerçekleştirilen, son uzay mekiği görevi, Endeavour’ın Kennedy Uzay Merkezi’ndeki fırlatma rampasını günün ilk ışıklarıyla terk etmesiyle başladı.

Tırmanışın çok parlak olduğunu belirten Chris Cook fırlatmanın gerçekleştiği yerden binlerce kilometre ötede şu görüntüyü yakalamış. 10×50’lik bir dürbün kullanan Cook, mekiğin ana roketlerinin alevlerini kolayca seçebilmiş. Fakat onu en çok etkileyen şey mekiğin ‘zahmetsizce’ yıldızlara tırmanması olmuş.

Kaynak: spaceweather.com