NGC 4631 büyük ve güzel bir sarmal gökadadır. Kenarından gördüğümüz bu gökada, iyi çalışılmış kuzey takımyıldızı Av Köpekleri (Canes Venatici) yöresinde, yalnızca 25 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alır. Galaksinin hafifçe çarpık kama şekli, bazılarının aklına kozmik bir ringa balığını, bazılarına ise popüler takma adını, “Balina Gökadası”nı getirir. Her iki durumda da, kendi Samanyolumuza benzer boyuttadır. Bu keskin renkli görüntüde, gökadanın sarımsı çekirdeği, koyu renkli toz bulutları, parlak mavi yıldız kümeleri ve kırmızı yıldız oluşum bölgeleri kolayca görülebilmektedir. Yoldaş bir gökada olan küçük eliptik NGC 4627, Balina Gökadasının hemen üzerinde bulunuyor. Derin görüntülerde görülen soluk yıldız akıntıları, uzak geçmişte Balina ile tekrarlanan çarpışmalarla bozulan küçük yoldaş gökadaların kalıntılarıdır. Balina Gökadasının, X-ışınlarında parlayan bir sıcak gaz halesi fışkırttığı da bilinmektedir.
NGC 976, yaklaşık 150 milyon ışık yılı uzağımızda bulunan bir çubuksuz sarmal galaksidir. Gökyüzünde Koç (Aries) takımyıldızı sınırlarında yer alıyor.
1876 yılında Alman astronom Wilhelm Tempel keşfetti. 1999 yılında galaksinin içinde bir süpernova (SN 1999dq) patlaması gerçekleşti. Gökbilimciler süpernovaları uzak galaksilerin uzaklıklarını hesaplamakta kullanıyor.
Galaksinin parlaklığı 12.9 kadir; oldukça sönük. Görebilmek için 25 cm ve üstü bir teleskoba ihtiyacınız var.
30 Aralık 1924 günü, astronom Edwin Hubble, o güne kadar sarmal bulutsu olarak tanımlanan Andromeda‘nın aslında bir galaksi olduğunu ve Samanyolu‘nun evrendeki birçok galaksiden sadece biri olduğunu duyurdu.
İnsanlar Copernicus ve Galileo’ya kadar Dünya’nın tüm evrenin merkezinde olduğuna inanıyorlardı; ve evren oldukça küçük bir yerdi. Dünya ve diğer gezegenlerin Güneş’in etrafında dolandığı anlaşılınca, bu defa Güneş’in evrenin merkezi olduğuna inanmaya başladılar. Elbette sonradan güneş sistemimizin de evrenin merkezinde olmadığı ortaya çıktı.
Pek de büyük olmayan evrenin merkezindeki Dünya modeli.
Hubble’ın keşfi
Edwin Hubble Güney Kaliforniya’da bulunan Wilson Dağı’ndaki yeni ve güçlü 2,5 metrelik (100 inç) teleskopla spiral bulutsular üzerinde çalışıyordu. Gökyüzündeki bu bulanık ışık parçalarının genel olarak galaksimizdeki gaz veya toz bulutları olduğu düşünülüyordu. Bu bulutların, Macellan Bulutları hariç, evrendeki her şeyi içerdiği varsayılıyordu. Bazı bulutsularda birkaç yıldız varmış gibi görünse de hiçbiri Samanyolu gibi kalabalık değildi.
Andromeda’nın ilk fotoğrafı. Astrofotografi öncüsü Isaac Robert, 1888 yılında çekti.
Hubble Andromeda’da sadece birkaç yıldız bulmakla kalmadı, Cepheid değişken yıldızlarını da keşfetti. Bu yıldızların parlaklığı değişir. Henrietta Leavitt adlı çok akıllı bir Harvard hesaplama uzmanı, 1912’de onlarla mesafemizin ölçülebileceğini keşfettmişti. Bu tip bir yıldızın parlaklığı ve periyodu hesaplandığında ne kadar uzakta olduğunu belirleyebiliyorsunuz. Yıldızın parlaktan soluğa ve tekrar parlağa dönme süresinin uzunluğuna periyod deniyor.
Bogdan Jarzyna //www.astrobin.com/354627/
Leavitt’in formülünü kullanan Hubble, Andromeda’nın yaklaşık olarak 860 bin ışık yılı uzakta olduğunu hesapladı. Bu değer, Samanyolu’ndaki bilinen en uzak yıldızla aramızdaki mesafenin 8 katı kadardı. Bu keşif ‘bulutsu’ denilen bu yatıların aslında Samanyolu’nun dışında ayrı yıldız sistemleri olduğunu gösteriyordu; Elbette evrenin Samanyolu’ndan ibaret olmadığını da.
Evreni kavramamızda büyük bir çığır açan keşif ilk başta pek ses getirmemişti. Gazeteler Hubble’a ancak 25 Şubat’ta başka bir bilimciyle bir ödülü paylaştığında yer verdi.
Çalışmalarına devam eden Hubble yeni galaksiler keşfetti. Bu yeni galaksilerin Doppler etkisi analizini yaptığında ise başka bir büyük keşfe daha imza atacaktı.
Evrenin genişlediğinin keşfi
Doppler etkisi yakınlaşan veya uzaklaşan bir kaynaktan yayılan dalgaların, bir gözlemci tarafından farklı algılanmasına neden olur. Buna klasik olarak ambulans sireni örneği verilir.
Doppler etkisi yüzünden galaksiler (veya başka gökcisimleri) eğer bize yakınlaşıyorlarsa bize gelen ışınları belli ölçüde maviye kayar. Tersine bizden uzaklaşıyorlarsa bu kez de ışınlar kırmızıya kayacaktır.
Hubble’ın gözlemleri, kırmızıya kayma miktarının galaksinin uzaklığıyla orantılı olduğunu gösteriyordu. Bu sonuç, evrenin Büyük Patlama ile oluşarak genişlediği teorisini destekliyor.
oneminuteastronomer.com adresinde rastladığım bir makalede 25 maddede gökadamız Samanyolu hakkında kısa bilgiler verilmiş. Biraz daha zenginleştirebilmek için, çevirisini yaptığım yazının orjinalinde olmayan görseller kullandım ve bağlantıları ekledim.
Bu çeviriyi, şu an kanındaki zehire karşı mücadele ederken gücünün, moralinin ve kendine inancının Samanyolu’ndaki yıldızlar kadar çok olmasını dilediğim bir arkadaşıma hediye ediyorum. İşte Samanyolu hakkında 25 şey:
1. Gökadamızda yaklaşık 400 milyar yıldız var.
2. Yunan mitolojisine göre, Samanyolu, Zeus’un eşi (ve kız kardeşi!) Hera’nın Herkül’ü emzirirken döktüğü sütten meydana gelmiş. İngilizce’deki Milky way ismi de burdan geliyor.
3. Samanyolu’nun merkezi Kuzey yarıküredekiler için ufka yakın görülen Yay Takımyıldızı‘nın doğrultusunda bulunur. Ama ekvatorun yakınında veya Güney yarıkürede, Samanyolu’nun merkezi neredeyse tepededir.. muhteşem bir manzara!
4. Çoğumuz Samanyolu’nun sarmal gökada olduğunu biliriz [astrotürk: Türkiye için ne kadar geçerli?]. Fakat geçtiğimiz birkaç yıl içinde, gökbilimciler gökadamızın sadece sarmal değil, aynı zamanda SBbc tipinde çubuklu sarmal gökada olduğunu keşfettiler.
6. ve yaklaşık 1.000 ışıkyılı kalınlığındadır. Kenarından bakabilsek oldukça ince bir yapıda olduğunu görebilirdik.
“İğne Galaksisi” olarak da anılan NGC5866. 📷: Hubble UT
7. Güneş sistemimiz Samanyolu’nun düzlemine yakın konumda bulunmaktadır. Böylece Samanyolu gece gökyüzünü iki eşit parçaya bölüyormuş gibi gözükür.
8.Aristotales Samanyolu’nun, yıldızların üst atmosferde yanmasından oluştuğuna inanıyordu. İyi bir filozof olmasına karşın, Arsito’nun çoğu bilimsel tahmini yanlıştı.
9. Dünya’nın neresinde yaşıyor olursanız olun ve hangi mevsim olursa olsun, eğer karanlık ve açık bir gökyüzü olduğu zaman dışarı çıkarsanız Samanyolu’nun bize komşu olan sarmal kollarını görebilirsiniz.
Samanyolu. Can Rıfat Turcan
10. Güneş Samanyolu’nun merkezinden yaklaşık 26.000 ışıkyılı uzaklıkta bulunuyor.
11. Güneş her 220 milyon yılda bir Samanyolu galaksisi çevresindeki turunu tamamlar. Güneş sistemimiz (ve bu yüzden Dünya) galaktik merkezin çevresinde 220km/s hızla döner. Bu hızda, güneş sistemimiz Vega yıldızı doğrultusunda her 1400 yılda bir ışık yılı yol alır.
12. Samanyolu’ndaki en yaşlı yıldızlar gökadanın merkezinin yakınında ve küresel kümelerle yalnız antik yıldızlar içeren bir hale (ışık halkası) içinde bulunur.
13. Sarmal kollar boyunca galaktik merkezden uzaklaştıkça, yıldızlararası bulutlar kütle çekim gücü altında sıkılmış bir yumruk kadar gaz ve tozun üstüne çöker, bunlar yeni yıldız kümelerini ateşler.
14. Siz bunu okurken, Samanyolu galaksisi Virgo olarak adlandırılan bir cüce galaksiyle çarpışıyor.
15. Samanyolu’nun merkezinde yıldızları ve maddeyi şiddetle yutan ve yüksek enerjili X-ışını saçan, 4 milyon güneş kütlesinde devasa bir karadelik bulunmakta. Fakat Dünya bu kara delik tarafından yutulma tehditi altında değil.. yani endişelenecek bir şey yok.
Samanyolu’nun süperkütleli kara deliğinin (a.k.a. Sagittarius A) kanıtı olan ışık ekoları.
16. Güneş sistemimiz Samanyolu’nun Avcı (Orion) kolunun içlerinde bulunmaktadır. Merkeze yakın olan komşu kol Karina-Yay (Carina-Sagittarius), daha dıştaki ise Kahraman (Perseus) koludur.
17. Samanyolu’nun adı Çin, Japonya ve diğer Doğu Asya ülkelerinde “Gümüş Nehir”dir.
18. Galaktik düzleme 90 derecelik açıya sahip noktaları gösteren, kuzey ve güney galaktik kutupları göreceli olarak, Berenices’in Saçı (Coma Berenices) ve Heykeltraş (Sculptor) takımyıldızılarındadır. Gökyüzünde bu kutuplara doğru bakar ve galaktik düzlemden uzaklaşırsanız, her türlü şekil ve boyutta milyonlarca gökadanın bulunduğu derin galaksilerarası uzayı görürsünüz.
19. Samanyolu’nun yıldızlardan oluştuğunu ilk keşfeden kişi Galileo oldu.
20. Samanyolu ve Andromeda gökadaları Bölgesel Grup gökadalarının en büyükleridir. Gruba ikisi kadar büyük olmasa da diğer bir gökada daha dahildir: Triangulum. Bölgesel Grup içinde, en büyükleri Büyük ve Küçük Macellan Bulutları olarak bilinen pek çok ufak cüce gökadalar vardır. Bölgesel Grup gökadaları, Virgo Süperkümesi olarak adlandırılan daha büyük bir gökadalar grubunun parçasıdır.
En yakın komşumuz Andromeda Gökadası bize her saniye biraz daha yaklaşıyor.
21.Andromeda galaksisi Samanyolu’na saniyede 100-140 km hızla yaklaşmakta, ve iki dev gökada kabaca 4,5 milyar yıl sonra çarpışacak. Gökadalardaki yıldızlar çarpışmayacak olsa da, iki gökada özelliği olmayan eliptik (elips şeklinde) bir galaksi oluşturmak üzere birleşecekler ve güzel sarmal şekillerini ve yeni yıldızlar oluşturacak gaz ve tozlarını kaybedecekler.
22. Thoreau‘dan güzel bir alıntı, sizi teleskobunuzla yalnız, herhangi bir kişinin sizin yıldızları neden bu kadar çok sevdiğinizi anlayıp anlayamayacağını düşünürken teselli edebilir: “Neden yalnız hissedeyim: gezegenimiz Samanyolu’nun içinde değil mi?“.
23. Samanyolu galaksisinin sahip olduğu kütlenin büyük kısmının, doğası hâlâ bilinmeyen gizemli “karanlık madde” olduğuna inanılıyor
24. Samanyolu galaksisi içindeki en yaşlı yıldız olan, Terazi’deki HE 1523-0901, 13,2 milyar yaşında ve neredeyse evrenin kendisiyle yaşıt.
25. Işık kirliliği sebebiyle, dünyadaki çocukların çoğu Samanyolu’nu asla göremeyecekler 🙁
İzolasyon kelimesinin kökeni İtalyanca “kanal açarak bir yeri karadan koparmak, ada yapmak” anlamına gelen isolare fiiline dayanıyor.
Tıpkı yeryüzündeki adalar gibi evrendeki yüz milyarlarca yıldızın oluşturduğu gökadalar, diğer bir deyişle galaksiler de çoğunlukla birbirinden yalıtık haldedir. Bizim Samanyolu gökadamız, Andromeda ve Triangulum (Üçgen) galaksiler ile komşu durumundadır. Çok sayıda uydu gökadayla beraber grup halinde bulunuyor.
Evrenin geri kalanına göre çok yakın dursalar da galaktik komşularımızla aramızda milyonlarca ışık yılı mesafe var.
Telif Hakkı : Thomas V. Davis (tvdavisastropix.com)
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu ile elde edilen detaylı görüntüsünü izlediğimiz Triangulum gökadası bizden 2.9 ışık yılı uzakta bulunuyor. Işığın milyonlarca yıl yolculuk ettiği galaksilerarası uzay neredeyse tamamen boştur. Metre küp hacime bir atom bile düşmediği tahmin ediliyor.
Samanyolu’nun yaklaşık yarısı boyutundaki bu galaksi dürbün veya teleskop ile gözlem için güzel bir hedeftir. Daha detaylı bilgiyi için: Triangulum