Nereid

Nereid, Neptün gezegeninin uydularından biridir. Bu gezegenin en uzak ve aynı zamanda en küçük uydusudur. Ay’dan çok daha küçük bir yapıya sahiptir. Bu uydunun yüzeyinde bulunan kraterler ve kayalar, bu uydunun yaşlı olduğunu göstermektedir. Nereid’in yüzeyinde bulunan bu kayalar, uydunun Dünya’daki benzerlerinden daha eski olduğunu göstermektedir.

Nereid, Neptün’ün bilinen en dış uydularından biridir ve en büyükleri arasındadır. Benzersizdir, çünkü güneş sistemimizdeki en eksantrik yörüngelerinden birine sahiptir. Neptün’den 9 milyon km kadar uzaklaştıktan sonra adeta bir roller-coaster gibi 1.4 milyon km yakınına kadar gelir. Neptün’den o kadar uzaktadır ki, bir yörüngeyi tamamlamak için 360 Dünya günü gerekiyor. Bu garip yörünge, Nereid’in yakalanmış bir asteroit veya Kuiper Kuşağı nesnesi olabileceğini düşündürüyor..

Keşif

Uydu, 1 Mayıs 1949 günü Amerikalı astronom Gerard Kuiper tarafından keşfedilmiştir. Kuiper, bu uydunun keşfinden sonra uydunun ismini Nereidlerden esinlenerek vermiştir. Ayrıca, bu uydunun keşfinden sonra, diğer uydular da araştırılmaya başlanmış ve bu gezegenin toplam 14 uydusunun bulunmasına kadar ulaşılmıştır. Bu keşifler sayesinde, Neptün gezegeninin uyduları hakkında daha fazla bilgiye ulaşılmıştır.

Nereid ismi nerden geliyor

Nereid uydusunun ismi, Yunan mitolojisinde denizlerin ve okyanusların tanrıçalarından olan Nereid’lerden gelmektedir. Bu tanrıçalar, denizlerin derinliklerinde yaşayan ve insanların göremeyeceği kadar küçük olan varlıklardır. Nereidler, insanların yardımına koşan ve insanların sevdiklerine ulaşmaya yardımcı olan varlıklar olarak tasvir edilirler. Nereid uydusu da Neptün gezegeninin en uzak ve en küçük uydusu olduğu için bu isim bu uydunun için oldukça uygun bir isimdir.

kaynak:
solarsystem.nasa.gov/
en.wikipedia.org/
newscientist.com/


Neptün: Güneş Sistemi’nin en uzak gezegeni

Neptün, Güneş Sistemi’nin sekizinci ve en uzak gezegenidir. Çapı bakımından beşinci, kütle bakımından ise dördüncü büyük gezegen konumundadır. Neptün, benzer yapıdaki Uranüs’ten (ikisi de buz devi olarak tanımlanır) daha fazla kütleye sahiptir. Uranüs’ün kütlesi Dünya’nın 14.53 katıyken, Neptün 17.14 katı kütleye sahiptir. Bu kütle farkı gezegenin çekirdeğine doğru daha fazla çekim gücü oluşturup, gazdan oluşan dış yüzeyini daha fazla çekerek, daha yoğun ve fiziksel olarak daha küçük bir yapıya sokar. Ekvator çapı 24,764 km’dir. Bu, Dünya’nın çapının yaklaşık dört katıdır.

Neptün’ün keşfi ve araştırmalar

Uranüs’ün yörüngesindeki hareketin düzensizliği, astronomlara bu gezegenin ötesinde onun hareketini etkileyen başka bir gezegen olabileceğini düşündürmüştü. Nihayetinde Neptün, 1846 yılında Fransız astronom Urbain Le Verrier tarafından matematiksel hesaplara dayanılarak keşfedilmiştir. Le Verrier, Neptün’ün varlığını hesaplayarak, bu gezegenin bir kuyrukluyıldız gibi hareket ettiğini öngörmüştür. Ancak, bu teori sonradan yanlış çıkmıştır. Neptün, 23 Eylül 1846 tarihinde Alman astronom Johann Gottfried Galle tarafından gerçekten gözlemlenerek keşfedilmiştir. Galle, Le Verrier’in yaptığı hesaplamaları kullanarak, Neptün’ün bulunduğu yeri belirlemiş ve bu gezegeni gözlemleyerek keşfetmiştir. Keşif hakkında daha detaylı bir yazıyı astronomidiyari.com üzerinde okuyabilirsiniz.

NASA tarafından gönderilen Voyager 2 uzay aracı, 1989 yılında Neptün’ün yüzeyini ve atmosferini incelemek için gezegene ulaşmıştır. Bu uzay aracı, Neptün’ün en büyük ayı olan Triton’u da keşfetmiş ve bu ay üzerinde de çeşitli ölçümler yapmıştır. Daha sonra, gezegeni incelemek için, başta Hubble olmak üzere, çeşitli uzay teleskobu ve radyo teleskopları kullanılmıştır. Bu araçlar sayesinde Neptün’ün atmosferinde bulunan bulutların ve rüzgarların hızları gibi önemli bilgiler toplandı. Gezegeni en son James Webb Uzay Teleskobu tarafından oldukça detaylı şekilde görüntüledi.

Neptün’ün uyduları

Gezegenin bilinen 14 uydusu bulunuyor. Bu uyduların en önemlisi ve en büyüğü Triton’dur. Triton Neptün uydularının toplam kütlesinin %99,5’ini oluşturur. Bu uydular içersinde, küresel bir şekil alabilecek kadar kütleye sahip tek uydu da Triton’dur. Triton’u William Lassell, Neptün’ün keşfinden 17 gün sonra, 10 Ekim günü keşfetti. Güneş Sistemi’ndeki en büyük yedinci uydu olan Triton 2710 km çapındadır.

Gezegen Roma mitolojisinde denizler tanrısının adını taşıdığı için, uydularına da diğer deniz tanrılarının adları verilmiştir. Diğer önemli uyduları ise, Neptün’e yakından uzağa, şunlardır: Naiad, Thalassa, Despina, Galatea, Larissa, Hippocamp, Proteus, Triton. En uzak ve en küçük uydusu ise Nereid’dir.

Neptün’ün uydusu Triton’un Voyager 2 uzay sondasınca çekilmiş fotoğrafı. Burada uydunun Güneş’e bakan güney kutbunu görüyoruz.

Neptün Roma mitolojisinde denizler tanrısının adını taşıdığı için, uydularına da diğer deniz tanrılarının adları verilmiştir. Diğer önemli uyduları ise şöyle sıralayabiliriz: Nereid, Proteus, Naiad, Thalassa, Despina, Galatea, Larissa, Hippocamp.

NGC 4631: Balina Gökadası

Balina Gökadası (NGC 4631). Michael Sherick

NGC 4631 büyük ve güzel bir sarmal gökadadır. Kenarından gördüğümüz bu gökada, iyi çalışılmış kuzey takımyıldızı Av Köpekleri (Canes Venatici) yöresinde, yalnızca 25 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alır. Galaksinin hafifçe çarpık kama şekli, bazılarının aklına kozmik bir ringa balığını, bazılarına ise popüler takma adını, “Balina Gökadası”nı getirir. Her iki durumda da, kendi Samanyolumuza benzer boyuttadır. Bu keskin renkli görüntüde, gökadanın sarımsı çekirdeği, koyu renkli toz bulutları, parlak mavi yıldız kümeleri ve kırmızı yıldız oluşum bölgeleri kolayca görülebilmektedir. Yoldaş bir gökada olan küçük eliptik NGC 4627, Balina Gökadasının hemen üzerinde bulunuyor. Derin görüntülerde görülen soluk yıldız akıntıları, uzak geçmişte Balina ile tekrarlanan çarpışmalarla bozulan küçük yoldaş gökadaların kalıntılarıdır. Balina Gökadasının, X-ışınlarında parlayan bir sıcak gaz halesi fışkırttığı da bilinmektedir.

kaynak:
Astronomy Picture of the Day – 2022 October 6

Europa

Europa, Jüpiter’in Galileo Uyduları olarak anılan dört büyük uydusunun en küçük olanıdır. Gezegenine yakınlık bakımından ise Jüpiter’in bilinen 80 uydusu içinde 6. sırada bulunuyor.

Jüpiter’den 670,900 km ortalama uzaklıktaki Europa’nın dolanım süresi 3 gün 13 saat 13 dakika (3,551 gün). Galileo uydularının hareketleri küçük bir teleskop veya 20x büyütme gücündeki sabit bir dürbünle ile rahatlıkla izlenebilir. Orta boy bir teleskopla zaman zaman Jüpiter üzerine düşen gölgelerini de fark edebilirsiniz.

Ortalama çapı 1560.8 km olan bu uydu bizim Ay’ımızdan biraz daha küçük bir cisimdir. Bu görselde Jüpiter’in dört büyük uydusu ile Dünya ve Ay’ın boyutlarını orantılı şekilde gösteriliyor:

Galileo uyduları ile Dünya ve Ay'ın boyutlarının karşılaştırması
Galileo uyduları ile Dünya ve Ay’ın boyutlarının karşılaştırması

Dışarıdan baktığımızda -220 derecelik yüzey sıcaklığı ile donmuş bir dünya ile karşılaşırız. Yüzeyinin altında ise 100 km derinlikte tüm küreyi saran bir okyanus olduğu düşünülüyor. Su ile kaplı olması Europa’ya yaşam barındırma potansiyeli veriyor. Eğer hali hazırda bir canlılık yoksa bile günün birinde bir insan kolonisi için uygun bir yerleşim yeri olabilir.

Gözlem tarihçesi

Europa, 8 Ocak 1610 tarihinde Galileo Galilei tarafından keşfedildi. Jüpiter’in en büyük dört uydusu, Io, Europa, Ganymede ve Callisto keşfedildi. Bu dört uydu kaşiflerinin adıyla, Galileo Uyduları olarak isimlendiriliyor.

Uydunun yüzeyine dair ilk bilgiler modern çağ astronomlarından Gerard Kuiper tarafından yapılan araştırmalarla sağlanmış ve kabuğunun su buzundan oluştuğu ortaya çıkmıştır. 1970’lere gelindiğinde Pioneer ve Voyager uzayaraçlarının yaptığı yakın geçişlerde yapılan gözlemler çok daha fazla bilgi sağladı. Bu çalışmalarla Kuiper’in analizleri kesinleşmiş oldu. 1995 yılında bu kez Galileo uzayaracı çok daha detaylı görseller ve ölçümler elde etti.

Europa en son 29 Eylül 2022 günü Juno uzayaracının yaptığı yakın geçiş sırasında gözlemlendi. Juno’nun Europa yüzeyinden 351 km mesafeden geçerek yaptığı bu geçiş şimdiye kadarki en yakın üçüncü geçiş olarak kayıtlara girdi.

351 km uzaktan Europa. 29 Eylül 2022 tarihinde Juno uzayaracı tarafından kaydedilen görüntü Andrea Luck tarafından işlenmiş.

Europa adı nerden geliyor?

Yunan mitolojisindeki Zeus, Roma mitolojisine Jüpiter olarak geçtiğinden, adını taşıyan gezegenin yeni keşfettiği uydularına Galileo tarafından Zeus ile alakalı karakterlerin isimleri verilmiştir.

Europa da ismini, Poseidon’un oğlu ve Tyros kralı olan Agenor’un kızından alıyor. Hikayeye göre Zeus bu Fenike prensesini beyaz bir boğa kılığına girerek Fenike’den Girit’e kaçırır. Kral Agenor oğullarını kızını bulması için peşinden gönderse de hiçbiri Europa’yı bulmayı başaramaz, dahası bir daha da ülkelerine dönmezler [ozhanozturk.com].

kaynaklar:
wikipedia/Europa
solarsystem.nasa.gov
ozhanozturk.com
solarviews.com/eng/europa.htm
//www.nasa.gov/feature/jpl/

NGC 976

NGC 976, yaklaşık 150 milyon ışık yılı uzağımızda bulunan bir çubuksuz sarmal galaksidir. Gökyüzünde Koç (Aries) takımyıldızı sınırlarında yer alıyor.

1876 yılında Alman astronom Wilhelm Tempel keşfetti. 1999 yılında galaksinin içinde bir süpernova (SN 1999dq) patlaması gerçekleşti. Gökbilimciler süpernovaları uzak galaksilerin uzaklıklarını hesaplamakta kullanıyor.

Galaksinin parlaklığı 12.9 kadir; oldukça sönük. Görebilmek için 25 cm ve üstü bir teleskoba ihtiyacınız var.

NGC 976, NASA/ESA Uzay Teleskobu.

takımyıldız: Koç (Aries) | yükselim: +20 58 36.48 | sağ açıklık: 02 34 00.010 | parlaklık: 12.9 kadir | yapısal tip: Sc D | radyal hız: 4193 | kırmızıya kayma: 0.014090 |

kaynak: esahubble.org | theskylive.com | universeguide.com |